Günümüzde bilgisayar ve akıllı telefon kullanım yaşları neredeyse bebeklik yaşlarında başlıyor. Özellikle akıllı telefon uygulamaları ve sosyal medya siteleri çocukların en çok rağbet gösterdiği teknolojilerin başında geliyor. Çocukların zarar görmemesi için sosyal medyanın ve internetin bilinçli kullanılması oldukça önem taşıyor.
Bilinçli sosyal medya kullanımının ailede başladığını ifade eden İletişim Uzmanı ve Eğitmen Nurhan Demirel, ailelere bir dizi öneri ve önemli tavsiyeler sunuyor.
Sosyal medya sitelerine üye olma yaşı pek çok sitede 13’tür. Ancak 13 yaşın altında milyonlarca çocuk yaşını büyük göstererek sosyal medya sitelerine üye olmaktadırlar. Şu anda Facebook’a üye 13 yaşın altında 7,5 milyondan fazla çocuk olduğu tahmin ediliyor. Çocuklar sosyal medyayı daha çok arkadaşlarıyla iletişim kurmak ve oyun oynamak için kullanıyorlar ancak ülkemizde sosyal medya ortamında yetişkinlere uygun içerikler yoğunlukla paylaşılmaktadır. Bu içeriklerin herkes tarafından rahatça erişilebiliyor ve görülebiliyor olması çocukların ruhsal gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Bunun yanı sıra çocuklar sosyal medyada siber zorbalığa uğramakta, pedofililerin hedefinde yer almaktadırlar. Çocuklarının fotoğraflarını bilinçsizce paylaşan aileler nedeniyle çocuklar sosyal medyada “av” konumuna düşmektedirler.
Bir internet sitesini ya da sosyal medyayı yasaklamak günümüz koşullarında teknik olarak çok mümkün değil. Ayrıca 10 yaşındaki çocukların mobil uygulama yazabildiği dijital bir çağda sosyal medyayı çocuklara nasıl yasaklayabiliriz? Keza ülkemizde daha önce de görüldüğü üzere yasaklı sitelere kolayca girilebimekte ve paylaşım yapılabilmektedir.
Bu noktada çocuğumuza sosyal medyayı yasaklamak yerine onu siber zorbalığa karşı nasıl koruyacağımızı düşünmemiz gerekir. Aile olarak bilinçli ve güvenli internet kullanımını öğrenmemiz ve çocuğumuzu bu konuda eğitmemiz en doğru seçenek olacaktır.
Siber zorbalığa karşı anne babalar çocuklarıyla olan iletişimlerini güçlendirmeli, çocuğun sosyal medya aracılığıyla görüştüğü arkadaşları hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Nasıl ki çocuğumuzun okulda gün boyunca kimlerle arkadaşlık ettiğini, neler yaptığını merak ediyorsak, sosyal medyada nasıl vakit geçirdiği konusunda da bilgi sahibi olmalıyız.
Çocuklarınızın zarar görmemesi için aile olarak nelere dikkat etmeniz gerekiyor? Konunun uzmanı Nurhan DEMİREL’den uyarılar…
Çocuğunuzun okulunu ve karnesini sosyal medyada paylaşmayın: Çocuğunuzun karnesinde ve başarı belgesinde TC Kimlik No’su, okulu ve eğitim gördüğü sınıf gibi önemli bilgiler yer almaktadır. Bu bilgilerin sosyal medyada ve herkese açık paylaşılması çocuğunuzu güvenliği tehlikeye atabilir.
Sosyal medya kullanımını sınırlandırın: Çocuğunuzun yaşına göre aktiviteler yapmasına özen gösterin ve ona daha çok zaman ayırın. İnternetin ve sosyal medyanın başında geçireceği zamanı sınırlandırın.
Çocuğunuzun arkadaşı olun: 13 yaşından küçük çocuğunuzun sosyal medya kullanımını sınırlandırın ve tanımadığı kişilerle arkadaşlık etmemesi konusunda çocuklarınızı bilgilendirin. Çocuğunuzun hem sosyal hayatta hem de sosyal medya sitelerinde arkadaşı olun ve arkadaşları hakkında bilgi edinin.
Arkadaşlık isteklerini takip edin: Çocuğunuzu tanımadığı insanlardan gelen arkadaşlık isteklerini kabul etmemesi gerektiği konusunda uyarın ve arkadaş listesini sık sık kontrol edin.
Fotoğraf paylaşımlarına dikkat: Çocuğunuzu tanımadığı insanlara fotoğraflarını göndermemesi konusunda uyarın. Unutmayın ki çocuğunuz gönderdiği fotoğraflar nedeniyle şantaja uğrayabilir. Anne baba olarak sizler de çocuğunuzun fotoğraflarını paylaşmaktan kaçının. Paylaştığınız masum aile fotoğrafları çocuğunuzu art niyetli kişilerin hedefi haline getirebilir.
İnsanlar seninle konuşmayı bıraktığında, arkandan konuşmaya başlarlar.
